Yandex Metrica
Bulutlu
32İstanbul
Bulutlu
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
%1.77
BIST 9.431
%0.34
Dolar 32,585
%0.09
Euro 34,764
%0.8
Altın 2.504,320
REKLAM

Tribün nedir

1464 defa okundu Spor kategorisinde, 10 Kasım 2009 - Salı - 14:20 tarihinde yayınlandı
Tribün nedir

Türkiyede birçok taraftar grubu adını tribünlerde duyurdu, ama tribünü ben hiç görmedim bu kadar iyi aciklayan, zevkle okudum murat abinin yazisini. tribün nedir, tribüncülük nedir herseyi tek tek yazmiş ağabeyimiz. Bahsettiğim kişi Murat temizel.

Kim bu Murat TEMİZEL diyeceksiniz şimdi. Kendisi sakaryaspor taraftar oluşumu Tatangalar’in kurucularindan. hayatını sakaryaspor’a ve futbola adamış futbolun hep güzel yanini insanlara lanse eden tribün ağabeyi.

tribün nedir? sorusunu o kadar iyi aciklamişki tüm interneti dolaşşsak heralde bulamayiz böyle bir yazi. neyse ben lafi fazla uzatmadan murat ağabeyimizin o güzel yazisini yayinlayayim.

Tribün nedir?

Tribün öncelikle bir külfettir. Sicak evinde televizyondan
seyredilebilecek bir maç için 3-5 saat harcamak akillica ve mantiklica
gözükmeyebilir. Ancak o 3-5 saatin derinliklerinde insanlara
akratilmasi gereken ama bir o kadar da zor olan, degerler bütünü
vardir.

Tribün ayni zamanda bir sorumluluktur. Sen aktif olarak katilmasan
bile, kendini bir bütünün en az diger parçalari kadar önemli ve
sorumlu hissedersin. Tribündeki yerini almadigin zaman, maçin
sonucu etkilenmeyecek bile olsa, üzerine düseni yapmama hissidir
seni sogukta yollara düsüren.

Iste hayat da böyle katilim gerektirir, yasamdaki en gerçek sey
yasamaktir. Payin önemsiz de olsa hayata aktif olarak katilmalisin
yasamak en önemli sorumlulugudur insanin. Tribün; takimdasligin,
dayanismanin ve birlikteligin yeridir. Ayni hayat gibi…

Tanimadigimiz binlerce kisi aslinda bizlerin hayatini etkiler.
Tanimasak da diger insanlari sevecek paydalar çikartmaliyiz,
hayatimizi yasanabilir kilmak için. Bu insanlarla beraber ortak hedef
ve amaca kitlenirsin. Baskalarina karsi duyarli olursun. Hiç tanimadigin
biri kriz geçirdiginde üzülürsün, hem de takimin galipken.

Tribün kisinin benligini, toplumun benligiyle paylastigi yerdir. Binlerce
degisik kisilikten bir bütün ortaya çikar. Tribün bir güçtür ve o güç
insana güven verir, arti yalniz olmadigini bilirsin.

Bilmedigin bir insana sarilirsin atilan gole sevinirken ya da
yenildiginde telkin edersin. Hiç tanimadigin biriyle ekmegini paylasir
onu doyurma mecburiyeti hissedersin. Ancak bu gücü senden
güçsüzlere haksiz silah olarak kullanmamalisin.

Elinden bayragi alinan rakip seyircinin tek basina tek basina
oldugunda ona elini uzatip sen yardim etmelisin. Senin de bir gün
rakip taraftarlarin arasinda kalabilecegin aklindan çikmamali!

Yasam adil degildir ama insanlar adil olmak zorundadirlar. Tribün bu
birliktelige ragmen farkli düsüncelerin olusabildigi yerdi. Egitimi,
inançlari ve etik yapisi uyusmayan insanlarla hep karsilasabiliriz.
Onlarin varligina alismak lazim hayata daha hazirlikli olabilmek için.

Tribün coskunun da, üzüntülü abartili yasandigi yerdir. Bu duygu
yogunluguna yasamda ihtiyacimiz vardir. Belirli kaliplardan
kurtulabilmek bazen iyi olur. Bazen de mantigin keskin kaliplarindan
siyrilabilmek. Bazen hatalari bile seve seve yapabilmeli insan,
kendisine büyükzararlar vermeyecekse tabii. Ama bu zararlar bizleri
akil yolundan ayirmamali, kalici zararlar vermemeli.

Kazanilan bir maçta, kaçan bir gol için koltuga atilan bir tekme önce
sana zarar verir. Kullanmak için para verdigin bir koltugu kirmak
sadece sana degil takima ve renkdaslarina da zarar verir. Yasamda
bunu büyük bedeller ödeyerek ögrenmemek gerekir.

Tribün, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlarin yeridir. Buna bizler de
dahiliz. Antrenörden daha iyi antrenör, futbolcudan daha iyi
futbolcuyuzdur genelde. Tepkilerimizde mantik yoktur. Ayni hayatta
olmadigi gibi…

“Maça küfür etmek ve desarj olmak için geliyoruz” derler. Küfür illaki
edilecekse basarisizlik karsisinda edilir. Öyleyse bir taraftar neden
takiminin basarisizligini istesin, sirf küfür edebilmek için?
Çevrendekilerin tepki ve tutumlarinda tutarli bir mantik arayamazsin,
tribünde. Ayni hayatta oldugu gibi…

Tribün hak edilen sonucun muhakkak alindigi yer degildir. Hak
etmedigimiz bir çok yenilgi aliriz, hak etmedigimiz galibiyetler gibi.
Bunun mantikli bir açiklamasi yoktur. Ayni hayatin olmadigi gibi…

Bir hafta evvel feneri yenen SAKARYASPOR, bir hafta sonra Karabük’e
yenildiginden dolayi, alay konusu olabilir. Hayat bir sonuç degil,
süreçtir. Nihai sonucun ne olacagini kimse bilemez. Onun için hayat
denilen sürece hazirlikli olmak lazim.

Tribün taraftarin yeridir, seyircilerin degil. Taraftar anlasilmaz bir
duyguyla takimina baglidir hep kazansin ister. Yasamda, insan da
tarafini belli etmeli ki, tutkulari olsun. Hayati silik, sönük, belirsiz ve
etkisiz bir figüran gibi yasamak insana ne kadar zevk verir ki? Ancak
taraftar olmak ve bütünün bir parçasi haline gelmek, senin aklini ve
vicdanini köreltirse, o zaman üzülmezsin Ibrahim Üzülmez’in ayagi
kirildiginda, sirf Besiktasli diye üzülmedigin gibi.

Takimini desteklemenin rakibe küfür etmek olmadigini anlamak ve
anlatmak gerekir artik tribünlerde. Taraftar olmak sana ve
çevrendekilere sikinti vermemeli. Ayni seylerin senin basina geldiginde
düsündüklerini hatirla arkadas. Hatirla ki dogruyu bulasin.

Insanlari hayvanlardan ayiran özellik kültür ve zekaya sahip olmasidir.
Iste o zeka ve kültür toplumsal hislerinin önüne geçmeli bundan böyle.

– Murat Temizel –

Önceki haberSonraki haber

Yorum yaz

2 yorum / geribildirim
  • yunus emre kazan

    ben galatasaraylım bu sezon şampiyon olacağımıza inanıyorum k.maraş tan yunus

    23 Kasım 2009, 16:01 Yanıtla
  • yunus emre kazan

    ben galatasaraylım bu sezon şampiyon olacağımıza inanıyorum k.maraş tan yunus

    23 Kasım 2009, 16:01 Yanıtla